''Şahsen bana bir zararı dokunmasa bile,
hiçbir kötülüğe göz yummamam gerekir.Yeryüzünde yalnız değilim çünkü.''
İnsanların,
hatta canlılar aleminin büyük bir çoğunluğu için akan suları durduran, eksikliği,
yokluğu koca, çirkin
bir şehrin gürültülü sokakları kadar çekilmez, büyük bir acıya sebep olan,
keyifsizlik yaratan büyülü bir sözcüktür 'anne'. Yıllar geçer, insan kırılır,
başarısız olur, yapayalnız kaldığını düşünür. Kimi zamansa bir bakar ki, tüm
bunların sonunda koştuğu yahut düşlediği, ''Keşke olsa!'' dediğidir anne.
Kitapta önce, uykuları kaçıran bir huzursuzluk sarmış odayı, acı vermiş, gözyaşı döktürmüş. Zaman geçince, bu annenin karşısına kararlı, onurlu ve amacına bağlı bir topluluk çıkarmış, göz ardı edemez olmuş. Dur demek yakışmaz, öl demeye dayanılmaz.
Gorki,
belki hiç bu kadar detayına inilmemiş bir anne-oğul ilişkisini bu romanda
gözler önüne sermiş. Çocuğunuz için, çocuğunuzun kendi haklı davası için, onun
öleceğini veya canının yanacağını, belki bütün isteklerinden, heveslerinden
vazgeçeceğini, yer yer hiç tanımadığı, görmediği yüzler uğruna savaş vereceğini
bildiğiniz bir durumda, onu durdurmayı mı seçerdiniz, yol arkadaşı olmayı mı?
Kitapta önce, uykuları kaçıran bir huzursuzluk sarmış odayı, acı vermiş, gözyaşı döktürmüş. Zaman geçince, bu annenin karşısına kararlı, onurlu ve amacına bağlı bir topluluk çıkarmış, göz ardı edemez olmuş. Dur demek yakışmaz, öl demeye dayanılmaz.
Okuyucuyu yormayan fakat; içine dokunan, düşündüren
Gorki, günlük hayatın içinden özenle çekip aldığı diyaloglarla, başarılı çevre
tasvirleriyle okuyucuyu bir kez daha kendine çeken, okumayı bıraktığı anda,
romanın başına geri dönmeyi düşündüren bir eser kaleme almış desek, hiç de
abartmış olmayız.
Elinize bu kitabı alıp, belli bir yol
katettikten sonra, kulağınıza mutlaka çalınmış gerçek bir yaşam öyküsünde söz
konusu olan asıl kahramandan ziyade bir annenin yüreğini, psikolojisini ve
gayretini göreceksiniz. Yazarımız 1906 yılında yayınladığı bu
romanında, gözyaşlarıyla uğurladığımız çocukları, gençleri, adamları, akla
geldikçe yürek burkan, kan donduran o manzaraları bir kez daha gözümüzde
canlandırmamızı sağlıyor. Hatta ''Yıllar geçiyor, dünyanın o acı kanununun
getirdiği yaralar sarılmıyor, daha da çok kanamaya başlıyor.'' dedirtiyor.
''Öyle sevgiler vardır ki,
bir insanın yaşamasına engel olur...''